Bireysel Seanslar

Öncelikle travma nedir? açıklamak istiyorum. Herhangi bir olumsuz (bazen de olumlu) olay yaşandığı sırada kişinin vermek istediği tepkiyi verememiş olması ve o anda o tepkinin (ağlamak, bağırmak, kızmak vb.) ve altındaki duygunun bloke olması, bastırılması sonucunda zihnin kendini korumaya alması ve bu olay ile ilgili bir karar vermiş olması durumuna, blokaj ya da travma diyoruz. Zihin, o anda etrafta olan herşeyi o olayla birleştirerek o olayın tekrar etmemesi için kendini korumaya alır. O anda ne yaptıysa ya da neyi yapamadıysa aynısını yaparak kendini korumaya çalışır. Ya da o olay yaşanacakmış hissi veren her türlü ses, koku, görüntü vb. algıladığı anda oradan uzaklaşmaya çalışır ya da bedensel olarak tepki verir. Alerjik tepkiler bu türden tepkilerdir.

Bireysel Seanslarda, danışanın durumuna bağlı olarak öncelikle çözülmesi gereken bir sorun varsa onunla ilgili çalışmaya başlarım. Sorunuyla ilgili tam olarak rahatladığı zaman bu sorunun temelinde olan asıl travmasına bakarım. Çünkü mutlaka, bu sorunun temelinde bir ilk travma vardır ve asıl çözülmesi gereken bu travmadır. Kişi o travma sırasında vermediği tepkiyi ve bu sebeple bloke olmuş duyguları ile yüzleşir. Bazen seans sırasında o tepkileri vererek ya da durumu anladığı için enerji blokajı çözülerek iyileşir ve dönüşür.

Danışan, o olayın yaşandığı zamanın geçmişte kaldığını ve artık güvende olduğunu anladığında tam olarak iyileşir.

Herhangi bir sorun için bir kaç seans yeterli olabilir. Kişiye ve duruma bağlı olarak seans süresi değişebilmektedir.

Ayrıca danışanlar, günlük stresleriyle başa çıkabilecekleri bazı teknikleri de bu seanslar sırasında öğrenirler ve sonrasında kendileri, bir uzman yardımı olmadan bazı durumların üstesinden gelebilirler.

Şebnem Akalın

Örnek Vaka:

Genç, iyi bir işi olan, eşi ve çocuğuyla mutlu bir evliliği olan bir danışanım “Uçak Fobisi” için gelmişti.

Bu korkusu hayatını çok olumsuz etkilemeye başlamıştı. İş hayatı ve hatta özel hayatı bile bu durumdan etkilenir olmuştu. Her yere arabayla gitmek zorunda kalıyor, yurt dışına ise gidemiyordu. Ne zamandan beri korkuyorsun diye sordum? Çok uzun zamandır dedi, hatırlamıyordu.

Başladık uçak korkusuyla ilgili çalışmaya, ama tam olarak uçakla ilgili neydi korkusu tarif edemiyordu. Bu sebeple de korkusu çabuk sıfırlandı tabi.
Ancak, “şimdi uçağa binmen gerekse binebilir misin?” diye sorduğumda, korkusu hemen geri gelmişti. Devam ettik korkuyorum, korkuyorum, korkuyorum. Sonunda rahatlamıştı.

Peki dedim tekrar, “hep mi korkardın uçaktan?”
-“Hayır” dedi “2004’den beri korkuyorum”.
“2004’de ne oldu?” diye sordum,
-“Bir şey olmadı” dedi.
“En son korkmadan uçtuğun zamanı hatırlıyor musun?” dedim,
-Biraz zorlandı ama buldu. En son bir eğitim vermek üzere Malatya’ya gitmişti korkmadan. Ondan sonra başlamıştı bu korkusu.
Peki dedim, “o eğitimde ne oldu?”
-“Bir şey olmadı” dedi gayet güzel geçmişti eğitim. “Ama çok kalabalıktı” dedi. Bu cümle, bir şey ifade ediyordu.
“Kalabalık olması seni etkiledi mi?” dedim.
-“İlk çıktığımda o kadar çok kalabalığı görünce çok şaşırmıştım ve biraz korkmuştum” dedi.
“Neden?” dedim,
-“Çok kalabalık, 500 kişi vardı dedi. Daha önce 20-30 kişilik gruplara eğitim vermiştim, bu çok fazlaydı” dedi.

Danışanım orada büyük bir travma geçirmişti. Belki de eski bir travması tetiklenmişti. Bu kadar insana ben nasıl anlatırım, ya yanlış yaparsam? Tehlike var, gibi bir sürü korku tetiklenmişti. Bütün bu travmayı temizledik.

Travma temizlenince baktık ki uçak korkusu da iyileşmiş. Daha sonra bir daha hiç uçak korkusu yaşamadı bu kişi. Şu anda başka bir iş yapıyor ve daha da fazla uçak ile seyahat ediyor.

Bundan sonra çok fazla uçak fobisi için çalıştığım kişi oldu, genellikle bu tür korkuların altında başka hikayeler vardır. Eğer hikaye çabuk ortaya çıkarsa iyileşme de, bu danışanımda olduğu gibi tek seansta olur. Çok nadir olarak hikayelerini paylaşmak istemezler ya da kendilerine bile itiraf etmek istemedikleri şeylerdir. O zaman daha uzun sürebilir.

Şebnem Akalın

Mart 2013

Not: Bu sayfada yer alan içerik hiç bir şekilde izinsiz olarak paylaşılamaz ya da kopyalanamaz.